Bir hikâye anlatmak istiyorum sana. Bir zamanlar rüzgârın atlarla yarıştığı, göğün büyük bir çadır gibi insanları örttüğü bir çağda, kadına “hatun” denirdi. Ama bu sadece bir hitap değildi — bir onurdu, bir saygıydı, bir dünyaydı kendi içinde. Eski Türklerde Kadına Ne Denirdi? O dönemlerde “kadın” kelimesi bugünkü gibi yalnızca bir cinsiyeti değil, gücü, aklı ve kutsallığı da temsil ederdi. Eski Türkler, kadına “hatun” derdi. Bu kelime, hükümdarın yanında duran, onunla birlikte karar veren, devleti yöneten bir figürü simgeliyordu. Bir hatun, sadece eş değildi; devletin ruhu, evin direği, halkın vicdanıydı. Ama gel, bunu bir hikâye ile anlatalım. Çünkü kelimeler bazen ancak…
6 Yorum