Namaz Kılmak Bütün Günahları Siler mi? — Farklı Yaklaşımlarla Bir İçsel Yolculuk Bazı sorular vardır, insanın aklından çok kalbine dokunur. “Namaz kılmak bütün günahları siler mi?” işte onlardan biri. Bugün bu soruya tek bir pencereden değil, birden fazla bakış açısından yaklaşmak istiyorum. Çünkü bazıları için bu mesele bir hesap meselesidir, bazıları için ise bir kalp muhasebesi. Gel, birlikte düşünelim. Belki yazının sonunda senin de bu soruya kendi cevabın olur. Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı Erkekler genellikle meseleye daha analitik yaklaşır. Onlara göre namaz, tıpkı bir formül gibi işler: “Namaz, insanı kötülükten alıkoyar.” (Ankebut 45). Yani bir Müslüman, düzenli olarak…
Yorum BırakGünlük Tarzlar Yazılar
Güreşçiler Ne ile Yağlanır? Güç, İktidar ve Toplumsal Düzen Üzerine Siyasal Bir Analiz Bir siyaset bilimci olarak, güreş meydanına baktığımda yalnızca iki sporcunun mücadelesini değil, güç ilişkilerinin en çıplak hâlini görürüm. Orada ter, emek ve strateji kadar iktidarın estetiği de vardır. Peki “Güreşçiler ne ile yağlanır?” sorusu, sadece bir teknik detay mıdır; yoksa toplumun güç dağılımına, kurumların işleyişine ve erkek egemen düzenin sembollerine dair derin bir siyasal metafor mu? Yağ: Gücün Görünmeyen Zırhı Güreşçiler, yüzyıllardır zeytinyağı ile yağlanır. Bu yağ, fiziksel olarak kayganlık yaratırken sembolik olarak bir güç zırhı oluşturur. Zeytinyağı, Anadolu’nun bereketinden gelen doğal bir unsurdur; ama güreş meydanında…
Yorum BırakFasulyenin Helmelenmek Ne Demek? Bir Psikoloğun Gözünden Duyguların Kaynadığı Tencere Bir psikolog için her davranış, görünenden çok daha derin bir anlam taşır. Günlük konuşmalarda geçen basit bir ifade bile, insan zihninin karmaşık dünyasına açılan bir kapı olabilir. “Fasulyenin helmelenmesi” ifadesi, kulağa mutfakla ilgili bir teknik gibi gelse de, aslında sabrın, dönüşümün ve olgunlaşmanın sembolüdür. Çünkü helmelenmek, yalnızca bir yemeğin kıvamını bulması değil, aynı zamanda insanın içsel süreçlerinin olgunlaşması anlamına da gelir. Tıpkı fasulyenin yavaş yavaş pişip kıvam alması gibi, insan da kendi duygularını zamanla “helmeler” — yani iç dünyasında dengeye ulaşır. Bu yazıda, “fasulyenin helmelenmesi” metaforunu bilişsel, duygusal ve sosyal…
Yorum BırakKaplama Kaç Seans? Estetikten Öte Bir Yolculuk: Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Günlük yaşamda “kaplama kaç seans sürer?” sorusu, genellikle diş estetiği ya da güzellik odaklı basit bir merak gibi görünür. Ancak bu sorunun ardında, bireyin kendine bakışı, toplumun güzellik algısı ve hatta sosyal adaletle ilgili derin konular yatar. Bu yazıda, estetik uygulamaların yalnızca teknik bir süreç olmadığını; toplumsal cinsiyet rolleri, çeşitlilik ve empati gibi kavramlarla nasıl iç içe geçtiğini birlikte keşfedeceğiz. Kendini İfade Etmenin Bir Yolu Olarak Kaplama Kaplama, yalnızca dişlerin görünümünü düzeltmekle kalmaz; bireyin özgüvenini artırır, toplum içindeki ifadesini güçlendirir. Kadınlar için bu süreç genellikle kendine…
Yorum BırakKanıksama Nedir? Günlük Hayatta Karşımıza Çıkan Örneklerle Anlatıyoruz Kanıksama, insanların sıkça karşılaştığı bir psikolojik olgu olsa da, çoğu zaman farkında olmadan bu sürecin içinde buluruz kendimizi. Peki, gerçekten ne demek bu “kanıksama”? Neden ve nasıl oluşur? Kanıksama, aslında bizim çevremizdeki olgulara karşı duyarsızlaşmamızı sağlayan bir süreçtir. Bu yazımızda, bu kavramı bilimsel bir bakış açısıyla ele alacak ve günlük hayatımızda nasıl karşımıza çıktığına dair örnekler sunacağız. Kanıksama Nedir? Kanıksama, psikolojide “habituation” olarak adlandırılan bir olgudur. İnsanların sürekli olarak karşılaştığı bir uyarana karşı duyarsızlaşması ve zaman içinde o uyarana verilen tepkinin zayıflaması sürecidir. Yani, başlangıçta bizi etkileyen bir şey, zamanla o kadar…
Yorum Bırak1 Mart Özel Bir Gün mü? Zamanın Anlamı Üzerine Felsefi Bir Yolculuk Bir filozof olarak her tarih, bana yalnızca takvimdeki bir sayı değil; varlığın zamansal ifadesi gibi görünür. 1 Mart da bu bağlamda yalnızca bir gün değil, insanın zamanı anlamlandırma biçiminin bir göstergesidir. Peki, 1 Mart gerçekten özel bir gün müdür? Yoksa biz, anlamı zamana yükleyen varlıklar olarak her günü “özel” kılma potansiyeline mi sahibiz? Bu yazıda, 1 Mart’ı bir tarih olmanın ötesine taşıyarak, etik, epistemolojik ve ontolojik bakış açılarıyla değerlendireceğiz. Çünkü “özel” kavramı, yalnızca bir toplumsal kutlama meselesi değil; insanın dünyayı nasıl kavradığına dair derin bir felsefi sorudur. Epistemoloji…
Yorum BırakŞehirden Köye Göç Edenlere Devlet Desteği Var mı? Edebiyatın Gözünden Bir Dönüş Hikâyesi Bir edebiyatçının gözünde kelimeler, yalnızca anlam taşımaz; zamanı, insanı ve değişimi de taşır. Her cümle, bir yolculuktur. Kimimiz şehirde doğar, kimimiz köyden şehre gideriz; ama her göç, bir hikâyedir. Son yıllarda bu hikâye tersine dönüyor: insanlar artık şehirden köye dönüyor. Kimileri kalabalıktan kaçmak, kimileri toprağa yeniden dokunmak, kimileri ise yeni bir hayat kurmak için. Peki, bu dönüşte devletin eli var mı? Edebiyatın penceresinden bakarsak, bu sadece bir ekonomik destek meselesi değil; aynı zamanda bir ruh dönüşüdür. Kelimelerin Göçü: Şehirden Köye Dönüşün Anlamı Şehir, modern insanın labirentidir. Gürültü,…
Yorum BırakKan Gazı Yüksekliği Ne Anlama Gelir? Bazen bir tıbbi terim, kulağa karmaşık gelse de, aslında hayatımızın ne kadar derinlerine işlediğini fark etmeyebiliriz. “Kan gazı yüksekliği” de tam olarak böyle bir kavram. Günlük yaşamda pek sık karşılaşmadığımız bir durum gibi görünebilir; ancak bu değerlerin yükselmesi, vücudumuzun içsel dengesinde bir bozulmaya işaret eder. Peki, bu ne anlama gelir? Kan Gazı Yüksekliği Nedir? Kan gazı testi, kandaki oksijen (PaO₂), karbondioksit (PaCO₂), pH ve bikarbonat (HCO₃⁻) gibi parametreleri ölçerek vücudun asit-baz dengesini ve solunum fonksiyonlarını değerlendirir. Normalde, bu değerler belirli aralıklar içinde olmalıdır. Örneğin, pH değeri genellikle 7.35 ile 7.45 arasında, PaCO₂ ise 35…
Yorum BırakKültürel Miraslarımız Nelerdir? 5 Örnek Üzerinden Tarihsel Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak geçmişin tozlu sayfalarını aralarken hep aynı soruyla karşılaşırım: “Biz kimiz ve nereden geliyoruz?” Bu sorunun cevabı, yalnızca kronolojik olaylarda değil, bizi biz yapan değerlerde saklıdır. Kültürel miras, bu değerlerin sessiz tanığıdır. Taşlara kazınmış motiflerde, dillerde yankılanan destanlarda, ahşap oymalarda, kervan yollarında ve halkın belleğinde yaşar. Çünkü kültür, bir milletin hafızasıdır; geçmişle bugünü birbirine bağlayan görünmez bir köprüdür. Kültürel Mirasın Anlamı ve Tarihsel Kökleri Kültürel miras, yalnızca eski eserler ya da müzelerde sergilenen objeler değildir. O, bir toplumun ortak hafızası, yaşam biçimi ve değer sistemidir. Tarih boyunca Anadolu toprakları;…
Yorum BırakGürültü Nelere Sebep Olur? Sosyolojik Bir Perspektiften Sessizliğin Değerini Anlamak Bir sosyolog olarak şehirlerin kalabalığında dolaşırken, insan ilişkilerinin, toplumsal yapıların ve bireysel kimliklerin nasıl bir arada var olmaya çalıştığını gözlemlemek büyüleyici olduğu kadar gürültülüdür de. Gürültü, yalnızca desibel cinsinden ölçülen bir fiziksel olgu değildir; aynı zamanda toplumsal ilişkilerin, güç dengelerinin ve kültürel kodların yankılandığı bir metafordur. “Gürültü nelere sebep olur?” sorusu bu bağlamda, sadece işitme sağlığına değil, toplumun ruhsal sağlığına da uzanır. Gürültü: Toplumsal Yapının Aynası Gürültü, modern toplumun görünmez bir dili haline gelmiştir. Trafik kornaları, inşaat sesleri, televizyonlar, kalabalık kafelerde yükselen kahkahalar… Her biri toplumsal yaşamın ritmini oluşturur. Ancak…
Yorum Bırak